istanbul bölge idare mahkemesi

Bölge İdare Mahkemesi Nedir?

Uygulamada istinaf mahkemesi olarak bilinen bölge idare mahkemesi nedir, bölge idare mahkemesinin görevleri nelerdir, bölge idare mahkemesine istinaf başvurusu nasıl yapılır şeklinde pek çok soruyu yazımızda sizler için yanıtladık. Bölge idare mahkemeleri, idare mahkemeleri ve vergi mahkemeleri 2576 sayılı kanunla verilen görevleri yerine getirmek üzere kurulmuş genel görevli bağımsız mahkemelerdir. Bölge idare mahkemesi idari yargı alanında genel görevli bir üst derece mahkemesidir ve esas kuruluş amacı istinaf incelemesi yapmaktır. Vergi ve idare mahkemeleri kararlarına karşı yapılan istinaf başvuruları bölge idare mahkemelerinde incelenerek uyuşmazlık hakkında bir karara varılır.

Bölge İdare Mahkemesinin Görevleri Nelerdir?

2576 Sayılı kanuna göre bölge idare mahkemesinin görevleri şunlardır:

  • İstinaf başvurularını inceleyip karara bağlamak.
  • Yargı çevresindeki idare ve vergi mahkemeleri arasında çıkan görev ve yetki

    uyuşmazlıklarını kesin karara bağlamak.
  • Diğer kanunlarla verilen görevleri yapmak.

Bölge idare mahkemelerinin en bilinen görevi istinaf başvurularının incelenmesi ve karara bağlanmasıdır. İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulur. Görüldüğü üzere bölge idare mahkemeleri doğrudan dava açılabilen ilk derece mahkemeleri değildir.

Bölge İdare Mahkemelerinin Yargılama Usulü Nasıldır?

Bölge idare mahkemelerinin yargılama usulü İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun ilk maddesinde ele alınmaktadır. İlgili kanun maddesi uyarınca bölge idare mahkemelerinde yazılı yargılama usulü uygulanır ve incelemeler evrak üzerinden yapılır. Bölge idare mahkemeleri bakmakta oldukları davalara ait her türlü incelemeyi kendiliğinden yapar. Mahkemeler belirlenen süre içerisinde lüzum gördükleri evrakın gönderilmesini ve her türlü bilgilerin verilmesini taraflardan ve ilgili diğer kurum veya kuruluşlardan talep edebilir. Bu husustaki kararların ilgililerce süresi içinde yerine getirilmesi mecburidir. Haklı sebeplerin varlığı halinde bu süre yalnızca bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabilir. Öte yandan bölge idare mahkemelerinde yargılamalar evrak üzerinden yapıldığından tanık dinlenmesi veya ifade alınması söz konusu değildir. Fakat tüm bilgi ve belgeler toplandıktan sonra mahkemenin isteği üzerine keşif ve bilirkişi incelemesi yapılabilir. Bölge idare mahkemelerindeki istinaf kanun yolu incelemelerinde belirtilen bilgi ve belgelerin istenmesine ve ek süre verilmesine ilişkin ara kararları daire başkanı, mahkeme başkanı veya dosyanın havale edildiği üye tarafından da verilebilir.

Bölge İdare Mahkemesine İstinaf Başvurusu ve İncelemesi Nasıl Yapılır?

Bölge idare mahkemesine istinaf başvurusu idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde yapılır. Yetkili bölge idare mahkemesi istinaf başvurusuna konu olan kararı veren mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesidir. Ancak, konusu yedi bin Türk lirasını geçmeyen vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında idare ve vergi mahkemelerince verilen kararlar kesin olup bunlara karşı istinaf yoluna başvurulamaz. 2022 yılı için belirlenen istinaf sınırı dokuz bin Türk lirasıdır.

İYUK madde 45 uyarınca;

  • İstinaf, temyizin şekil ve usullerine tabidir. İstinaf başvurusuna konu olacak kararlara karşı yapılan kanun yolu başvurularında dilekçelerdeki hitap ve istekle bağlı kalınmaksızın dosyalar bölge idare mahkemesine gönderilir.
  • Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir.
  • Bölge idare mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verir. Bu halde bölge idare mahkemesi işin esası hakkında yeniden bir karar verir. İnceleme sırasında ihtiyaç duyulması hâlinde kararı veren mahkeme veya başka bir yer idare ya da vergi mahkemesi istinabe olunabilir. İstinabe olunan mahkeme gerekli işlemleri öncelikle ve ivedilikle yerine getirir.
  • Bölge idare mahkemesi, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı bulduğu, davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hakim tarafından bakılmış olması hallerinde, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vererek dosyayı ilgili mahkemeye gönderir. Bölge idare mahkemesinin bu fıkra uyarınca verilen kararları

    kesindir.

İstinaf incelemesinde en önemli husus; istinaf başvurusuna konu edilen kararı veren ya da karara katılan hakimin aynı davanın istinaf yoluyla bölge idare mahkemesince incelenmesinde yer alamamasıdır. Ayrıca belirtmek gerekir ki ivedi yargılama usulüne tabi olan davalarda istinaf yoluna başvurulamaz.

Bölge İdare Mahkemesi Kararlarına Karşı Temyiz Başvurusu

Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin bazı kararları başka
kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde Danıştay’da
temyiz edilebilir. Danıştay’a temyiz başvurusunda bulunulabilecek bölge idare mahkemesi kararları şu şekildedir:

  • Düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davaları konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar.
  • Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları.
  • Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları.
  • Müşterek kararnameyle yapılan atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri ile daire başkanı ve daha üst düzey kamu görevlilerinin atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri hakkında açılan iptal davaları.
  • İmar planları, parselasyon işlemlerinden kaynaklanan davalar. Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu ve Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek

    Kurulunca itiraz üzerine verilen kararlar ile 18/11/1983 tarihli ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu’nun uygulanmasından doğan davalar.
  • Maden, taşocakları, orman, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ile ilgili mevzuatın uygulanmasına ilişkin işlemlere karşı açılan davalar.
  • Ülke çapında uygulanan öğrenim ya da bir meslek veya sanatın icrası veyahut kamu hizmetine giriş amacıyla yapılan sınavlar hakkında açılan davalar.
  • Liman, kruvaziyer limanı, yat limanı, marina, iskele, rıhtım, akaryakıt ve sıvılaştırılmış petrol gazı boru hattı gibi kıyı tesislerine işletme izni verilmesine ilişkin mevzuatın uygulanmasından doğan davalar.
  • 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunun uygulanmasından ve 16/7/1997 tarihli ve 4283 sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Üretim Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan davalar.
  • 6/6/1985 tarihli ve 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
  • 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
  • Düzenleyici ve denetleyici kurullar tarafından görevli oldukları piyasa veya sektörle ilgili olarak alınan kararlara karşı açılan davalar.

Temyiz istemi Danıştay Başkanlığına hitaben yazılmış bir dilekçe ile yapılır. Temyiz dilekçeleri, ilgisine göre kararı veren bölge idare mahkemesine, Danıştay’a veya belirtilen mercilere verilir ve kararı veren bölge idare mahkemesi veya Danıştayca karşı tarafa tebliğ edilir. Karşı taraf tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde cevap verebilir. Cevap veren, kararı süresinde temyiz etmemiş olsa bile düzenleyeceği dilekçesinde temyiz isteminde bulunabilir.

Bölge İdare Mahkemesinde Yürütmenin Durdurulması Kararı

Bölge İdare mahkemesinde yürütmenin durdurulması kararı verilebilir mi sorusunu yanıtlamadan önce yürütmenin durdurulması kararını açıklamak gerekmektedir. Kural olarak idari işlemler hukuka uygunluk karinesinden yararlanır. Hukuka uygunluk karinesine göre idari işlemlere karşı dava açılması işlemin uygulanmasını durdurmamaktadır. Aksine dava konusu işlemin uygulanmaması için idari yargı mercii tarafından yürütmenin durdurulması kararının
verilmesi gerekir. Dava açıldığı halde işlemin uygulanmasının durdurulmaması işlemden kaynaklanan olumsuz sonuçların bireylere ve topluma zarar vermesi ihtimalini doğurur. Özellikle işlemin hukuka aykırı olması ve işlemin doğurduğu sonuçların telafisi güç veya imkansız olması durumunda çok büyük sorunlarla karşılaşılmaktadır. Bu sebeple Danıştay ve idare mahkemelerine işlemin uygulanmasını durdurma yetkisi tanınmıştır. Yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi için aşağıdaki iki şartın birlikte gerçekleşmesi gerekir:

  • İdari işlemin açıkça hukuka aykırı olması.
  • İdari işlemin uygulanması halinde giderilmesi güç veya olanaksız zararların doğması,

Yukarıda sayılan iki şartın birlikte gerçekleşmesi halinde, davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir. Uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerin yürütülmesi, savunma alındıktan sonra yeniden karar verilmek üzere, idarenin savunması alınmaksızın da durdurulabilir. Dava dilekçesinden yürütmenin durdurulması isteminin yerinde olmadığı anlaşılıyor ise davalı idarenin savunması alınmaksızın yürütmenin durdurulması istemi reddedilebilir.

Yürütmenin Durdurulması veya Yürütmenin Durdurulmasının Reddi Kararlarına İtiraz

İYUK madde 27/7 uyarınca; Yürütmenin durdurulması istemleri hakkında verilen bölge idare mahkemesi kararlarına karşı en yakın bölge idare mahkemesine, idare ve vergi mahkemeleri ile tek hakim tarafından verilen kararlara karşı bölge idare mahkemesine kararın tebliğini izleyen günden itibaren yedi gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere itiraz edilebilir. İtiraz edilen merciler dosyanın kendisine gelişinden itibaren yedi gün içinde karar vermek zorundadır. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir. Önemle belirtmek gerekir ki aynı sebeplere dayanılarak ikinci kez yürütmenin durdurulması isteminde bulunulamaz. Av. Berre OLCAY  hukukuna ilişkin konularda müvekkillerine uzman avukatlar aracılığıyla yasal destek sunmaktadır.