infaz durdurma talebi

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 312. maddesi, mahkûmiyet kararlarının kesinleşmesi sonrasında hükmün infaz edilmesinin ertelenmesi veya durdurulması taleplerini düzenler. İnfazın geri bırakılması ve durdurulması, cezanın hemen uygulanmasının engellenmesi amacını taşır ancak hukuki niteliği ve uygulama şartları bakımından farklılık gösterir.

İnfazın Geri Bırakılması Nedir?

İnfazın geri bırakılması, kesinleşmiş bir mahkûmiyet hükmünün yerine getirilmesinin belirli bir süre için ertelenmesidir. Bu erteleme, belirli hukuki ve fiili durumların varlığı halinde mahkeme veya infaz savcılığı tarafından karar altına alınır. Özellikle sağlık sorunları, hamilelik, ailevi zorunluluklar veya cezanın niteliği gereği infazın ertelenmesi gerekebilir. Örneğin, ağır bir hastalık nedeniyle hükümlünün cezaevinde kalması hayatını ciddi şekilde tehlikeye sokuyorsa infazın geri bırakılması mümkündür. Bu süre zarfında hükümlü cezasını çekmez ve özgürlüğü kısıtlanmaz.

İnfazın Durdurulması Nedir?

İnfazın durdurulması, kesinleşmiş bir mahkûmiyet kararına dayalı olarak başlatılan cezanın yerine getirilmesinin, belirli hukuki veya fiili sebepler nedeniyle geçici olarak askıya alınmasıdır. Bu durum, cezanın tamamen ortadan kaldırılması değil, sadece belirli bir süre boyunca uygulanmaması anlamına gelir. İnfazın durdurulması hem hükümlünün temel haklarının korunması hem de adaletin doğru şekilde yerine getirilmesi amacıyla düzenlenmiştir.

İnfazın Durdurulması ile Geri Bırakılması Arasındaki Farklar

İnfazın geri bırakılması ve durdurulması benzer kavramlar gibi görünse de hukuki sonuçları ve uygulanma biçimleri farklıdır:

Kriterİnfazın Geri Bırakılmasıİnfazın Durdurulması
TanımCezanın belirli şartlarla ertelenmesiBaşlayan infazın geçici olarak durdurulması
Uygulama AlanıHenüz infaza başlanmamış durumlarİnfaz başladıktan sonra ortaya çıkan durumlar
ŞartlarSağlık, hamilelik, zorunlu ailevi nedenlerYeni delil, mahkeme kararı, hukuka aykırılık iddiası
Karar Yetkisiİnfaz Savcılığı veya Mahkemeİnfaz Savcılığı veya Mahkeme
SonuçCezanın tamamen ertelenmesiCeza infazına geçici ara verilmesi

İnfazın Durdurulması Şartları

Ceza Muhakemesi Kanunu’na (CMK) göre infazın durdurulabilmesi için bazı koşulların mevcut olması gerekmektedir. Bu şartlar, hukuki güvence ve adaletin sağlanması amacına yöneliktir. İşte infazın durdurulmasının temel şartları:

  • Sağlık Sorunları: Hükümlünün sağlık durumunun cezaevinde kalmasını engelleyecek derecede ağır olması infazın durdurulmasını gerektirebilir. Özellikle, hükümlünün cezaevinde kalmasının hayatını tehlikeye sokacağına dair tam teşekküllü bir devlet hastanesinden alınacak sağlık raporu sunulmalıdır.
  • Hamilelik: Kadın hükümlünün hamile olması veya doğum yapmış olması halinde, doğumdan sonraki 6 ay boyunca infaz durdurulabilir. Bu düzenleme hem annenin hem de çocuğun sağlığını korumayı amaçlamaktadır. Özellikle emzirme döneminde annenin cezaevinde bulunması hem çocuğun hem de annenin sağlığı açısından olumsuz etkiler doğurabileceğinden, bu durum özel olarak düzenlenmiştir.
  • Yeni Delillerin Ortaya Çıkması: Mahkûmiyet kararının hukuka aykırı olduğu veya suçsuzluk durumunu kanıtlayabilecek yeni delillerin ortaya çıkması halinde infazın durdurulması mümkündür. Bu durumda, hükümlünün mahkûmiyet kararının yanlış olabileceğine dair ciddi şüpheler oluşmuş olur. Yargıtay, bu tür durumlarda infazın durdurulmasını ve yargılamanın yenilenmesi süreçlerinin eş zamanlı olarak değerlendirilmesini önermektedir.
  • Af Kararları (Genel ve Özel Af): Genel veya özel af ilan edilmesi halinde, infazın durdurulması söz konusu olabilir. Genel af, kamuya yönelik bir uygulama olup, belirli suçların tamamen affedilmesini sağlar. Özel af ise daha sınırlı bir şekilde uygulanır ve genellikle belirli kişilerin cezalarının hafifletilmesi veya kaldırılması amacını taşır.
  • Yeniden Yargılama Kararı: Ceza yargılamasında hükmün kesinleşmesinden sonra, yargılamanın yenilenmesi kararı verilmesi durumunda infazın durdurulması mümkündür.
  • Yaşlılık ve Bakıma Muhtaçlık Durumu: İleri yaştaki hükümlülerin cezaevinde kalmalarının insan onuruna aykırı olabilecek durumlar yaratması halinde, infazın durdurulması mümkündür. Özellikle 65 yaş üstü hükümlülerin sağlık ve bakıma muhtaçlık durumları dikkate alınarak cezanın infazı ertelenebilir.
  • Doğal Afet ve Olağanüstü Haller: Doğal afetler, salgın hastalıklar veya olağanüstü hal ilan edilmesi gibi durumlarda infazın durdurulması söz konusu olabilir. Örneğin, COVID-19 salgını döneminde cezaevlerindeki kalabalığın azaltılması amacıyla infazların durdurulması gündeme gelmiştir.

İnfazın Geri Bırakılması Şartları ve Uygulama Alanı

İnfazın geri bırakılması, kesinleşmiş bir mahkûmiyet kararının infazının, belirli hukuki ve insani sebeplerle geçici olarak ertelenmesidir. Sağlık sorunları nedeniyle hükümlünün cezaevinde kalmasının hayatını tehdit etmesi, hamilelik, yeni doğum yapmış olması veya bakıma muhtaç kişilere bakma zorunluluğu gibi durumlar geri bırakma sebepleri arasında yer alır. Ayrıca cezanın infazının toplum güvenliği veya adalet duygusu açısından sakıncalı olabileceği istisnai hallerde de uygulanabilir. Bu karar, infaz savcılığı veya yetkili mahkeme tarafından somut deliller ve resmi belgeler ışığında değerlendirilerek verilir.

İnfazın Durdurulması Talebinde Usul

İnfazın durdurulması talebi, hükümlünün cezasının geçici olarak askıya alınmasını sağlamak amacıyla yetkili mahkemeye veya infaz savcılığına yapılır. Talep, yazılı bir dilekçe ile sunulmalı ve dayanak gösterilen hukuki sebepler, sağlık raporu veya yeni deliller gibi somut belgelerle desteklenmelidir. Özellikle sağlık nedenleriyle yapılan başvurularda, tam teşekküllü devlet hastanesinden alınmış güncel raporun sunulması zorunludur. Mahkeme veya savcılık, başvuruyu değerlendirirken sunulan delilleri inceler ve gerekli gördüğü takdirde infazın geçici olarak durdurulmasına karar verir. Talebin reddedilmesi durumunda ise hükümlünün üst mahkemeye itiraz hakkı bulunmaktadır.

Karar Süreci

İnfazın durdurulmasında karar süreci, hükümlünün yetkili mahkemeye veya infaz savcılığına yapacağı yazılı başvuruyla başlar. Başvuru dilekçesinde, infazın durdurulmasını gerektiren sağlık sorunları, yeni deliller veya hukuki sebepler somut belgelerle birlikte sunulmalıdır. Mahkeme veya infaz savcılığı, sunulan delilleri değerlendirerek karar verir ve gerekli görmesi halinde ek rapor veya belgeler talep edebilir. Talebin kabul edilmesi durumunda infaz geçici olarak durdurulur, reddedilmesi halinde ise hükümlünün üst mahkemeye itiraz hakkı bulunmaktadır.

İnfazın Durdurulmasının Sonuçları

İnfazın durdurulmasının en önemli sonucu, hükümlünün cezasının geçici olarak askıya alınması ve infaz sürecinin belirli bir süre için ertelenmesidir. Bu süre zarfında hükümlü serbest bırakılabilir ancak adli kontrol tedbirleri gibi bazı yükümlülüklere tabi tutulabilir. İnfazın durdurulması, cezanın tamamen ortadan kalkmasını sağlamaz; yalnızca hukuki veya fiili engeller ortadan kalkana kadar infazın geçici olarak ertelenmesi anlamına gelir. Süre sonunda veya durdurma sebebinin sona ermesi halinde infaz kaldığı yerden devam eder.

Talebin Reddedilmesi Durumunda Ne Yapılabilir?

İnfazın durdurulması talebinin reddedilmesi durumunda, hükümlünün hukuki haklarını kullanarak başvurabileceği çeşitli yollar bulunmaktadır. Bu yollar, yargı mercilerinin denetiminde adil bir kararın sağlanması ve hukuki güvencelerin korunması amacı taşır.

1. İtiraz Yoluna Başvurma:

İnfazın durdurulması talebinin reddedilmesi halinde, kararın verildiği mahkemeye veya yetkili üst mahkemeye itiraz edilebilir. Bu itiraz, kararın hukuka uygun olup olmadığının yeniden değerlendirilmesi amacıyla yapılır. İtiraz dilekçesinde, reddedilme gerekçelerine itiraz eden hukuki dayanaklar ayrıntılı şekilde belirtilmeli ve talebin neden kabul edilmesi gerektiği açıklanmalıdır. Üst mahkeme, kararın yerinde olup olmadığını inceler ve gerekirse infazın durdurulmasına karar verebilir.

2. Yeniden Başvuru Yapma:

İlk başvuruda sunulan delillerin yetersiz görülmesi ya da yeni hukuki ve fiili gelişmelerin ortaya çıkması durumunda, hükümlü yeniden infazın durdurulması talebinde bulunabilir. Özellikle sağlık nedenleriyle yapılan başvurularda, güncel sağlık raporları veya önceki raporlardaki eksiklikler tamamlanarak yeni bir başvuru yapılabilir. Ancak yeniden başvurunun kabul edilebilmesi için önceki talep gerekçelerinden farklı ve somut yeni delillerin sunulması gereklidir.

3. Anayasa Mahkemesi’ne Bireysel Başvuru:

İnfazın durdurulması talebinin reddedilmesi sonucunda, temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapılabilir. Özellikle yaşam hakkı, sağlık hakkı ve adil yargılanma hakkı gibi anayasal güvencelerin ihlal edildiği durumlarda bu yol önem arz eder. Anayasa Mahkemesi, başvurunun kabul edilmesi halinde infazın durdurulmasına yönelik tedbir kararı verebilir.

4. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) Başvuru:

Ulusal hukuk yollarının tüketilmesi sonrasında, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırılık iddiasıyla AİHM’e başvurulabilir. Özellikle insan haklarına yönelik ağır ihlaller söz konusuysa AİHM geçici tedbir kararı verebilir. Bu süreçte, infazın durdurulması talebinin reddedilmesinin, mahkumun yaşam hakkı veya insan onuruna uygun olmayan koşullarda infazı gibi ciddi ihlallere yol açması gerekir.

İnfazın Geri Bırakılmasına İlişkin Yargıtay Kararları

Aşağıda yer alan Yargıtay kararı, https://karararama.yargitay.gov.tr/ adresinden alınmıştır.

12. Ceza Dairesi 2015/5681 E., 2015/16610 K.

“İçtihat Metni”

Mahkemesi : Sulh Ceza Mahkemesi

Suç :Trafik güvenliğini tehlikeye sokma

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmün, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

… Sulh Ceza Mahkemesi’nin 24.06.2014 tarih 2013/532 esas 2014/809 karar sayılı ilamı ile sanığın 2.700,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 17.10.2014 tarihinde kesinleşerek infaza verildiği, sanığın gerekçeli kararın tebliğine itiraz ederek karardan haberi olmadığı, bu nedenle temyiz hakkını kullanmak ve infazın durdurulması talebi üzere 23.01.2015 tarihli ek karar ile temyiz ve infazın durdurulması taleplerinin reddine karar verildiği, sanığın itirazı üzerine … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 10.02.2015 tarih ve 2015/72 D. iş sayılı kararı ile tebligat evrakındaki imzanın hükümlüye ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak neticesine göre infazın durdulması talebinin yeniden değerlendirilmesi gerekçesiyle ek kararın kaldırıldığı, karar doğrultusunda dosyanın bilirkişiye tevdii edildiği, bilirkişi tarafından ibraz edilen 17.02.2015 tarihli raporda, tebliğ mazbatasındaki imzanın sanığın elinden çıktığının bildirildiği anlaşılmakla, infazın durdurulması talebinin reddine karar verildiği, infazın durdurulması talebinin reddine ilişkin kararın, 25.02.2015 tarihinde tebliğ edildiği, karara karşı, itiraz veya temyiz bulunmadığından, dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, 03.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    CategoryCeza Davaları