
Soruşturma Nedir?
Ceza muhakemesi hukukunda soruşturma; suç haberinin alınması ile başlayan esas olarak savcı ve onun yardımcısı sıfatıyla kolluk görevlileri tarafından yürütülen bir faaliyettir. Soruşturma faaliyetinin amacı soruşturmaya konu olan eylem hakkında kamu davasının açılmasına gerek olup olmadığını araştırmaktır. Soruşturma faaliyeti kural olarak yazılı, gizli ve hızlı bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Soruşturma faaliyetinin yapıldığı evreye soruşturma evresi adı verilmektedir. Soruşturma suç haberinin alınması ile başlar. Suç haberinin alınması yolları arasında ihbar, şikayet ve suçun doğrudan doğruya öğrenilmesi gösterilebilir. İhbar; suç işlendiğinin herhangi bir kişi tarafından yetkili makamlara bildirilmesidir. İhbar telefonlar, mektupla, haber aracılığıyla veya başka bir vasıta ile yapılabilir. Soruşturması ve kovuşturması şikayete bağlı suçlarda şikayete yetkili kişinin şikayet süresi içinde yazılı olarak yetkili makamlardan kovuşturma yapılmasını istemesine şikayet denilmektedir. Şikayet süresi mağdurun fiil ve faili öğrendiği tarihten itibaren altı aydır. Soruşturma evresinde karar almaya yetkili tek kişi savcıdır. Adli kolluk savcının yardımcısıdır. Cumhuriyet savcısı ihbar, şikayet ya da başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca; Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.
Soruşturma evresinde sırayla bu işlemler yürütülür:
- Soruşturma faaliyetinin temel amacı kamu davasının açılmasına gerek olup olmadığını araştırmak olduğundan dolayı ilk olarak şüphelinin kim ya da kimler olabileceğine ilişkin araştırmalar yapılır.
- İddianame düzenlemeye yetecek deliller toplanır.
- Toplanan deliller kovuşturma evresinde kullanılmak üzere muhafaza edilir.
- Soruşturma faaliyetinin gizli olarak yapılmasının nedeni delillerin karartılması tehlikesinin önüne geçilmek istenmesidir. Soruşturma, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesiyle ya da
- iddianame düzenlenerek mahkemeye verilmesi ile sona erer. Mahkeme tarafından iddianamenin kabul edilmesi ile kovuşturma evresi başlar.
Kovuşturma Nedir?
Kovuşturma; şüpheli hakkında yürütülen soruşturma faaliyetinin sonucunda hazırlanan iddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesi ile başlayıp hükmün kesinleşmesine kadar geçen evreye denilmektedir. Diğer bir deyişle kovuşturma evresi, sanığın yargılamasının gerçekleştirildiği süreci ifade etmektedir. Savcılık tarafından yürütülen soruşturmanın sonunda yeterli şüphe oluşmadığı kanaatine varılırsa iddianame düzenlenmez. İddianame için yeterli delil elde edilemediği taktirde ise kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. İddianamenin mahkemece kabul edilmesi ile de kovuşturma evresi başlar ve kamu davası açılmış olur.
Soruşturma ile Kovuşturma Arasındaki Fark Nedir?
Peki, soruşturma ile kovuşturma arasındaki farklar nelerdir? Soruşturma ile kovuşturma arasındaki farklar şu şekilde sıralanabilir:
- Soruşturma evresi Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülürken kovuşturma evresi mahkeme tarafından yürütülür.
- Soruşturma gizli, yazılı ve hızlı bir şekilde yürütülürken mahkeme tarafından yürütülen kovuşturma kural olarak herkese açık, sözlü ve duruşmalı olarak yapılır.
- Soruşturma evresinde gizlilik ilkesi hakim olduğundan şüpheli ve müştekinin hakları daha fazla kısıtlanmakta ancak kovuşturma sürecinde iddia ve savunma ışığında yargılama yapılmaktadır.
Kovuşturma Yapmakla Görevli Mahkemeler
Soruşturma ile kovuşturma arasındaki en önemli fark, soruşturmanın savcılık tarafından yürütülmesi kovuşturmanın ise mahkeme tarafından yapılmasıdır. Kovuşturma yapmakla görevli mahkemeleri genel ve özel mahkemeler olmak üzere iki farklı şekilde değerlendirebiliriz.
Kovuşturma yapmaya genel görevli ceza mahkemeleri şunlardır:
- Ağır ceza mahkemesi,
- Asliye ceza mahkemesi.
- Kovuşturma yapmaya yetkili bazı özel ceza mahkemeleri de şunlardır:
- Fikri ve sınai haklar ceza mahkemesi,
- İcra ceza mahkemesi.
- Çocuk mahkemesi,
- Çocuk ağır ceza mahkemesidir.
Kovuşturma Süreci
Kovuşturma süreci üç farklı devreden oluşur:
1. Duruşma hazırlığı devresi
2. Duruşma devresi
3. Son karar devresi.
Kovuşturma sürecinde mahkeme savcılık tarafından toplanan delilleri inceler ve hakim gerekli görürse kendisi de delilleri toplamaya devam eder. Hakim bu süreçte müşteki ve sanığı tekrar dinleyebilir, gerektiğinde tanıkları tekrar mahkeme huzurunda dinlenmek üzere çağırabilir, keşif yapabilir ve her türlü delili toplayabilir. Hakim iddianamede belirtilen suç ya da suçlardan başkaca suçların varlığını tespit eder ise sanığa ek savunma hakkı verir.
Kovuşturma Aşamasında Duruşma Hazırlığı
Kovuşturma aşamasında duruşma hazırlığı devresi, mahkeme başkanının yetkili bulunduğu, biçimsel işlerin yapıldığı ve duruşmanın hazırlandığı kovuşturma evresidir. İddianamenin kabulü ile soruşturma evresinde şüpheli olarak adlandırılan kişi kovuşturma aşamasında sanık konumuna gelmektedir.
Kovuşturma aşamasında duruşma hazırlığı aşağıdaki şekilde yapılır:
- Mahkeme, iddianamenin kabulünden sonra duruşma gününü belirler ve duruşmada hazır bulunması gereken kişileri çağırır.
- İddianame, çağrı kağıdı ile birlikte sanığa tebliğ olunur.
- Tutuklu sanığın çağrılması duruşma gününün tebliği suretiyle yapılır. Sanıktan duruşmada kendisini savunmak için bir istemde bulunup bulunmayacağı ve bulunacaksa neden ibaret olduğunu bildirmesi istenir; müdafii de sanıkla birlikte davet olunur. Bu işlem, tutuklunun bulunduğu ceza infaz kurumunda cezaevi kâtibi veya bu işle görevlendirilen personel yanına getirilerek tutanak tutulmak suretiyle yapılır.
- Tanıklar, bilirkişiler çağrı kağıdıyla veya zorla duruşmaya çağrılabilir.
Kovuşturma Sürecinde Duruşma
Kovuşturma sürecinin en önemli safhalarından birini oluşturan duruşma; halka açık ve sözlü olarak gerçekleştirilen, delillerin ikame edilip tartışılması suretiyle maddi gerçeğe ulaşılmaya çalışılan ve son sözün sanığa verilmesi ile sona eren devredir. CMK uyarınca; Genel ahlakın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kıldığı hallerde, duruşmanın bir kısmının veya tamamının kapalı yapılmasına mahkemece karar verilebilir. Sanık, on sekiz yaşını doldurmamış ise duruşma kapalı yapılır; hüküm de kapalı duruşmada açıklanır. Duruşmada hazır bulunması gereken kişiler CMK 188’de açıklanmıştır. İlgili madde uyarınca;
Duruşmada, hükme katılacak hakimler ve Cumhuriyet savcısı ile zabıt katibinin ve kanunun zorunlu müdafiliği kabul ettiği hallerde müdafiin hazır bulunması şarttır. Müdafiin mazeretsiz olarak duruşmaya gelmemesi veya duruşmayı terk etmesi halinde duruşmaya devam edilebilir. Kovuşturma sürecinde duruşma işlemleri sırasıyla aşağıdaki gibidir:
- Sanığın ve müdafiinin hazır bulunup bulunmadığı, çağrılmış tanık ve bilirkişilerin gelip gelmedikleri saptanarak duruşmaya başlanır. Sanık, duruşmaya bağsız olarak alınır. Mahkeme başkanı veya hakim duruşmanın başladığını iddianamenin kabulü kararını okuyarak açıklar.
- Tanıklar duruşma salonundan dışarı çıkarılır.
- Duruşmada ilk olarak sanığın açık kimliği saptanır, kişisel ve ekonomik durumu hakkında kendisinden bilgi alınır, iddianame veya iddianame yerine geçen belgede yer alan suçlamanın dayanağını oluşturan eylemler ve deliller ile suçlamanın hukuki nitelendirmesi anlatılır. Sanığa, yüklenen suç hakkında açıklamada bulunmamasının kanuni hakkı olduğu ve sahip olduğu diğer haklar bildirilir. Sanık açıklamada bulunmaya hazır olduğunu bildirdiğinde usulüne göre sorgusu yapılır.
Kovuşturma Evresinde Delillerin Tartışılması
Kovuşturma evresinde delillerin tartışılması aşamasında söz sırasıyla katılana veya vekiline, Cumhuriyet savcısına, sanığa ve müdafiine veya kanuni temsilcisine verilir. Ancak hükümden önce son söz hazır bulunan sanığa verilir.
Hakim duruşmada getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayanarak bir karar verir. Söz konusu deliller hakimin vicdani kanaatiyle serbestçe takdir edilir. Delil kanuna aykırı olarak elde edilmişse, delil ile ispat edilmek istenilen olayın karara etkisi yoksa veyahut istemin açıkça davayı uzatmak maksadıyla yapılmış olduğu ortada ise deliller reddedilir. Delillerin dinlenmesinden ve son sözün sanığa verilmesinden sonra mahkeme tarafından deliller değerlendirilir ve iddianamede gösterilen suça ilişkin bir hüküm kurulur. Bu devre son karar devresi olarak adlandırılır.

Berre Olcay, 2015-2020 yılları arasında Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Hukuk Lisans eğitimini tamamlamıştır. 2018-2019 yılları arasında İstanbul Barosu tarafından düzenlenen Yasal İngilizce ve Terminoloji Sertifika Programı’na katılarak, yedi ay süren eğitim sonunda sertifikasını almıştır. 2016 yılında İrlanda’da bulunan EF Executive Language Institute’da İngilizce dil yeteneklerini geliştirmiş ve C1 seviyesinde İngilizce sertifikası almıştır. İstanbul ve Bursa’da faaliyet gösteren Berre Olcay hem yerli hem de yabancı müvekkillere yönelik kapsamlı çözümler sunmaktadır.